Detaylı İnceleme
1. Son Kod Aktivitesi Yok (Temmuz 2025)
Genel Bakış: 2024 yılında yapılan avuç içi tarama entegrasyonundan sonra kayda değer bir kod değişikliği yapılmamıştır. Teknik tartışmalar, daha çok borsa kaynaklı girişimlerin gölgesinde kalmıştır.
Protokolün 2024’te güncellenen Gitbook dokümanı hâlâ zkEVM ve biyometrik mimariyi referans göstermektedir. Topluluk, düğüm (node) gereksinimleri ve yükseltme mekanizmaları konusunda endişelerini dile getirmekte ancak bu konular henüz çözüme kavuşmamıştır.
Ne anlama geliyor: Bu durum Humanity Protocol (H) için nötr bir etkiye sahiptir. Teknik ilerlemenin olmaması uzun vadeli gelişim açısından soru işaretleri yaratabilir, ancak borsalardaki büyüme kısa vadeli algıyı dengeleyebilir. (Kaynak)
2. Mainnet Lansmanı (Ağustos 2025)
Genel Bakış: Humanity Protocol, 10 Ağustos 2025’te ana ağı (mainnet) başlattı. Bu sistem, Web2 ve Web3 kimlik bilgilerini zkTLS teknolojisi ile gizlilik odaklı bir şekilde bağlamayı hedefliyor.
Sistem, biyometrik verileri merkezi olarak depolamaktan kaçınarak düzenleyici endişeleri gidermeye çalışıyor. Ancak, lansmana bağlı olarak arka planda yapılan kod güncellemelerini doğrulayan GitHub işlemleri veya teknik dokümanlar bulunmamaktadır.
Ne anlama geliyor: Bu gelişme Humanity Protocol (H) için olumlu bir işaret. Mainnet’in aktif hale gelmesi benimsenmeyi artırabilir, ancak kod tarafında görünür bir ilerleme olmaması eleştirilere açık bir alan bırakıyor. (Kaynak)
3. API Yayını (Haziran 2025)
Genel Bakış: Proje, Haziran 2025’te Proof-of-Humanity (İnsanlık Kanıtı) özelliğini uygulamalara entegre etmek için API’ler yayınladı. Bu API’ler, DeFi, DAO’lar ve sosyal platformlarda Sybil saldırılarına karşı koruma sağlamayı amaçlıyor.
Geliştiriciler artık avuç içi tarama doğrulamasını uygulamalarına ekleyebiliyor. Ancak, bu araçların temel aldığı kod tabanı 2024’ten beri halka açık olarak güncellenmemiştir.
Ne anlama geliyor: Bu durum Humanity Protocol (H) için nötr olarak değerlendirilebilir. Genişleyen kullanım alanı geliştiricileri çekebilir, fakat eski kod tabanına bağlı kalmak yenilikçiliği sınırlayabilir. (Kaynak)
Sonuç
Humanity Protocol’ün gelişim süreci, kod inovasyonundan çok ekosistem büyümesine odaklanmış görünüyor. Teknik durgunluk önemli bir risk olarak öne çıkıyor. Yaklaşan düğüm genişletme veya yönetişim güncellemeleri gibi kilometre taşları, geliştirici ilgisini yeniden canlandırabilir mi?