Ethereum ve Ethereum Classic ağları birbirlerine çok benzer isimlere ve tartışmalarla dolu ortak geçmişe sahip... Peki bu iki kripto parayı birbirinden ayıran ne?
Açıkçası bu karmaşık ve kodun mutlak "yasa" olmadığını gösteren bir hikaye. İnsan iradesinin, merkeziyetsiz alanda bile, herhangi bir platformun geleceğinde önemli rol oynayabileceğini gösteren bir öykü.
Tahmin edileceği üzere, zamanında yalnızca bir adet Ethereum ekosistemi mevcuttu. Kripto para tarihinde gözlenen en önemli olaylardan biri yaşanarak, blockchain ağının iki farklı versiyonunu meydana getiren hard fork (sert çatallanma) işlemi gerçekleşti.
Join us in showcasing the cryptocurrency revolution, one newsletter at a time. Subscribe now to get daily news and market updates right to your inbox, along with our millions of other subscribers (that’s right, millions love us!) — what are you waiting for?
Ethereum ve Ethereum Classic Kıyaslaması
Orijinal Ethereum ağının tarihi, 2013 yılında Vitalik Buterin'in yeni bir programlama dili fikrini ortaya atmasıyla başladı. Ancak bu fikir, Bitcoin topluluğunda fazla ilgi görmedi.
Buterin, Bitcoin'in görevlerini otomatikleştirebilecek ve blockchain üzerinde uygulamaların oluşturulmasına izin verebilecek yeni bir programlama dili meydana getirmeyi planlıyordu.
Fikri pek ilgi görmediğinden, kitlesel satış yoluyla para toplamaya karar verdi. Temmuz 2014'te, tarihin en büyük kripto para toplama etkinliklerinden biri gerçekleşti ve o sırada 17 milyon dolara denk gelen piyasa değeriyle 25.000 BTC biriktirdi.
Böylece açık kaynaklı küresel yazılım platformu olan Ethereum doğmuş oldu.
Şu ana kadar her şey çok iyi. Ancak 2016 yazına hızlıca göz attığımızda, tarihin en dramatik kripto para saldırılarından birinin ortaya çıktığını görüyoruz. Bu durum, Ethereum'un gidişatını sonsuza dek değiştirdi. Çoğu geliştirici, Ethereum ağına köklü bir güncelleme getirilmesini isteyince, en uygun yolun hard fork olduğuna karar verildi. Bu durum, orijinal blockchain ağından ayrılıp kendi yolunda giden Ethereum Classic olarak bilinen ağın doğumunu sağladı. Tüm bu kargaşa nereden çıktı? DAO.
DAO: Decentralized Autonomous Organization
Esasen Ethereum blockchain ağını kullanan ve bir dizi akıllı sözleşme ile çalışan merkeziyetsiz bir Kickstarter gibi düşünülebilir. Nisan 2016'da 150 milyon dolara denk gelecek biçimde 12,7 milyon Ether topladı. Böylece tarihin en büyük kitle fonlama etkinliklerinden biri haline geldi.
Fonları kimin alıp kimin alamayacağına karar verilirken son sözü merkezi yönetimin söylemesini engelleyen DAO, merkeziyetsiz yatırımları teşvik etmenin harika bir yoluydu, ancak onu ölüme götürecek bazı ciddi zayıflıkları vardı.
DAO Saldırısı
17 Haziran 2016'da DAO siber saldırıya uğradı. Olanları açıklamak için, o sırada 50 milyon dolara denk gelen 11,5 milyon ETH içeren DAO sistemini boşaltmak için ardı sıra pek çok kez tetiklenmesi sağlanan bölme işlevine geri dönelim. Alınan miktar, DAO içindeki Ether birikiminin yaklaşık üçte birine denk geliyordu.
Siber korsanlar blockchain kodu üzerinde bir hata buldu. İşlemler dağıtık deftere kaydedilmeden önce DAO token'larının defalarca geri ödemesi sağlanıyordu.
Sorumlu kişi veya kişiler, ele geçirdikleri sanal varlıkları alıp sırra kadem basmayı başaramadılar. Çünkü, fonlara 28 gün boyunca erişememe kuralı devreye girdi ve ele geçirilen Ether'lerin tamamen ortadan kaybolması engellendi. Topluluk, eksik parçaları toplamaya ve var olan hasarı değerlendirmeye başladı. Malum kişi veya kişiler, devam etme şansları olsa da, sonunda DAO içindeki birikimi boşaltmayı bıraktı.
Daha fazla açıklamak gerekirse sorunun temeli, Ethereum kaynaklı değildi. Tam tersi, Ethereum blockchain ağı üzerine inşa edilen DAO kodundaki açıktan yararlanılan güvenlik sorunuydu. Buna rağmen, Ethereum itibarı açısından son derece zarar vericiydi. Ekibin kendini kurtarmak için hızlı hareket etmesi gerekiyordu.
Topluluk, alınan Ether hakkında uzun süre tartıştıktan sonra bir oylama gerçekleştirdi. En mantıklı hareketin hard fork sürecine girmek ve etkilenen tüm token sahiplerine geri ödeme yapmak olduğu sonucuna varıldı. Çalınan fonlar, hard fork sayesinde gerçek sahiplerinin erişebildiği bir hesaba gönderilebildi.
Bu durum, Ethereum Classic ağının orijinal zincir olarak kalmasını sağladı. DAO üzerinden beklenmedik şekilde alınan token'lar siber korsanlar dokunamadan öylece kaldı. Diğer taraftan Ethereum, token'ları iade eden zincir oldu.
ETH ve ETC Kıyaslaması
Peki… Hangi dijital varlık en iyisi: Ether mi, Ethereum Classic mi?
İki varlığı karşılaştırırken, hard fork işleminin son derece tartışmalı olarak görüldüğünü ve o zamanlar hararetli bir şekilde tartışmaya konu olduğunu hatırlamakta fayda var. Birçok kişi için Ethereum isminin itibarını kurtarmak için tek seçenek buydu. Ancak diğerleri, blockchain teknolojisinin yapmayı amaçladığı temel olgulara ihanet olarak gördü: İşlem manipülasyonunu insan kaprisleri nedeniyle durdurmak...
Sonuç olarak ETC topluluğu, blockchain ağının asla değiştirilmemesi gerektiği fikrine sadık kalmayı seçti. Ağlarında, saldırıya uğramış olanlar dahil her işlemi gösteren orijinal blockchain bulunuyor. ETH ağını eleştirenler, gelecekte kuralların çiğnenmesini meşru kılacak herhangi bir sebep oluştuğunda yine çatallanma işleminin gerçekleşebileceğini savunuyor.
Buna karşılık Ethereum topluluğu, çok fazla yatırımcıya ait paranın alındığı ve Ether'e olan güven düştüğü için sert önlemler almaları gerektiğini düşünüyor. ETH, topluluk içinde oldukça saygın ve etkili olan kurucu ortak Vitalik Buterin'in desteğinden yararlandı.
Bugün ETH, ETC'den daha popüler olmaya devam ediyor. Üstelik JPMorgan ve Citigroup gibi finans dünyasının ağır topları dahil, 200'den fazla üyesi bulunan Enterprise Ethereum Alliance üzerinden destek alıyor. 2017 yılında ICO sürecine ev sahipliği yaptı. Neredeyse tüm kripto para borsaları tarafından destekleniyor. Ethereum Foundation aracılığıyla daha büyük bir geliştirme ekibine sahip ve Ethereum'un bu versiyonu merkeziyetsiz finansın can damarını oluşturuyor.
Ethereum ve Ethereum Classic için Sırada Ne Var?
Aralık 2020'de, dünyanın en büyük türev platformu olan Chicago Ticaret Borsası (CME), Şubat 2021'de Ethereum vadeli işlemlerini başlatacağını açıkladı. Eğer ABD Emtia Vadeli İşlemler Ticaret Komisyonu (CFTC) tarafından onay alırsa, Ethereum için öngörülebilir gelecek daha da umut verici. Türev ürünler, yatırımcıların dayanak varlığa fiilen sahip olmak zorunda kalmadan gelecekteki fiyatı için yatırım yapmalarına olanak tanıyor.