CMC Crypto Playbook 2023: ABD Kripto Düzenlemeleri - APCO

Washington, kriptonun Vahşi Batısıyla buluşuyor

Yazan: Jeff Zelkowitz

Kongredeki Demokrat ve Cumhuriyetçi politikacıların şiddetli biçimde tartıştıktan sonra kamu politikasını ileriye taşımak için birlikte çalışması tuhaf bir manzara. Ağırbaşlı mali düzenleyicilerin halk önünde ağız dalaşına girdiğini ve özellikle arka sokaklarda devriyeye çıkan polisler gibi konuştuklarını duymak daha da sıra dışı.

Washington hükümeti şimdilerde kripto paraların Vahşi Batısıyla karşı karşıya. Kesin olan şu ki, iki büyük partideki ABD'li politika yapıcılar, kripto para dünyasındaki teknolojik sınırı kötü aktörlere karşı korumak ve ABD'nin küresel finans sistemindeki liderliğini güçlendirmek istiyor. Kongre'de ele alınan yasa teklifleri, Beyaz Saray'dan ve hükümet yetkililerinden gelen açıklama ve eylemler hep bu yönde.

Karakter kadrosu geniş olan ve isimleri alfabe çorbasına dönen sayısız ajansın dahil olduğu bu öykünün olay örgüsünü takip etmek zor. ABD Kongre Araştırma Servisi'nin mali düzenleyici yapısı içinde kripto para birimleri kendilerine nasıl bir yer bulabilir, yakından bakalım:

An itibarıyla kripto para birimleri veya diğer dijital varlıklar için kapsamlı bir düzenleyici çerçeve bulunmuyor. Bunun yerine çeşitli eyalet ve federal finans sektörü düzenleyicileri, borsaların veya dijital varlıkların geleneksel finansal ürünlere benzediğini varsayarak mevcut yasa yapılarını ve düzenlemeleri uyguluyor. Haliyle düzenleyiciler, koşullara bağlı olarak dijital varlıkları menkul kıymet, emtia veya para birimi olarak değerlendirmeye alıyor. Örneğin, kripto para borsaları eyalet düzeyinde lisanslıdır. Kara para aklamayı önleme (AML) uyumluluğu kapsamında ABD Hazine Bakanlığı'nın Mali Suçlar Uygulama Ağı'na para göndericisi olarak kaydoluyorlar. Bununla birlikte yasa çerçevesinin farklı düzenleyiciler tarafından resmi veya gayri resmi danışmanlık yoluyla oluşturulması ve bazı düzenleyicilerin birbiriyle çelişen beyanlarda bulunması ortamı daha da karanlık hale getirebilir. Örneğin, hem Emtia Vadeli İşlemler Ticaret Komisyonu (CFTC) hem de Menkul Kıymetler ve Borsa Komisyonu (SEC) başkanları, kendi yetki alanları içinde bazı dijital varlıkların emtia, bazılarınınsa menkul kıymet olarak kabul edildiğini belirtti. Kripto ekosisteminin aktörleri, bu ajanslara kayıt olmadan faaliyet gösterirse, yasal uyumluluk sağlamadıkları için yatırımcılarına gerekli korumayı sunamazlar.

Tüm bu kafa karıştırıcı sürecin ortasında Başkan Biden, yönetimindeki devlet kurumlarını konu hakkında politika geliştirmek üzere görevlendirdi. Birkaç temel önceliğe odaklanılmasını isteyen Biden, dijital varlıkların ve teknolojilerin önemini kabul eden bir Beyaz Saray yürütme emri yayınladı. Bunlar arasında tüketici ve yatırımcıların korunması, finansal istikrar, yasa dışı finans, finansal katılım, sorumlu inovasyon, küresel finansal sistemde liderlik ve ABD'nin ekonomik rekabet gücü gibi başlıklar vardı. Diğer maddelerin yanı sıra yürütme emri, kripto para birimlerine farklı muamele edilmemesi veya boşluk bırakılmaması gerektiğini savunurken 'aynı iş, aynı risk, aynı kurallar' şeklindeki düzenleyici ilkeye dikkat çekti.

Senato ve Temsilciler Meclisi'ndeki çeşitli komiteler aracılığıyla ilerleyen Kongre teklifleri, dijital varlıkları mevcut yasalara entegre etmeye yönelik kapsamlı planın ilk adımları. Bu yaz düzenlenen Bloomberg Crypto Summit etkinliğinde Senato Bankacılık Komitesi'nden Senatörler Kirsten Gillibrand (D-NY) ve Cynthia Lummis (R-WY) sorumlu Mali İnovasyon Yasası'nı açıklarken, iki parti arasında kurulan mutabakata çıplak gözle şahit oldum.

Beni etkileyen ise, konuşmadaki mesleki ton ve milletvekillerinin Capitol Hill'de bu konularda çalışan diğer kişilerle koordinasyon çabaları, özellikle de stablecoin rezervlerini düzenlemeye yönelik House Finansal Hizmetler Komitesi tasarısıydı. Daha kapsamlı eylem öncesi ilk adım olarak bu yıl stablecoin varlıklarına yönelik bazı hamleler yapılabileceğine dair umutlarını dile getirdiler.

Kripto piyasasının yasalara daha uyumlu hale geleceği bir gelecek inşa etmek üzere yakalanan ivmeyi geçici olarak yavaşlatan iki durum yaşandı.

Birincisi, ABD ara seçimleriydi. Sonbahar seçim kampanyası sırasında bu sürecin duraklayacağı herkes tarafından tahmin ediliyordu. Cumhuriyetçilerin Temsilciler Meclisi'nin kontrolünü ele geçirmesinin ardından, yeni Cumhuriyetçi komite başkanı Temsilci Patrick McHenry (R-NC) ve mevcut Demokrat başkan olan Maxine Waters'ın (D-CA) birlikte çalıştığı ve gelecek yıl içinde eylemlere öncelik verecekleri tasarıda bir değişiklik olmayacak gibi görünüyor. Senatör Gillibrand ayrıca, stablecoin varlıkları hakkında bir yasa tasarısının önümüzdeki haftalarda çıkması ihtimali üzerinde duruyor.

İkincisi ise FTX borsasının çöküşüydü. Bu yıl kripto para ekosisteminde yaşanan tek fiyasko değildi belki, ama kesinlikle dönüm noktası oldu. Büyük dolandırıcılık olayının ardından müşteri varlıklarının kötüye kullanımı, ilgili kuruluşlar arasında oluşan çıkar çatışmaları, var olmayan bilançolar ve eksik kalan risk yönetimi kontrolleri gibi konular hakkında neredeyse her gün yeni bir sansasyonel açıklama yapılıyor. İflas eden kripto para borsasının başına geçen yeni CEO, FTX kurumsal yönetişiminin Enron'dan daha kötü bir başarısızlık olarak nitelendirdi: "Güvenliği ihlal edilmiş sistem bütünlüğünden ve hatalı düzenleyici gözetiminden, konu hakkında deneyimi ve bilgisi olmayan küçük gruplar tarafından kontrol edilmiş olmasına ve hatta verilerin potansiyel olarak tehlikeye atılmasına kadar bu durum tamamen emsalsizdir."

Politika yapıcı ve düzenleyiciler, üzerinde çalıştıkları tekliflerin hangi açılardan güçlendirilmesi gerekebileceğini anlamak için hangi sorunların ve risklerin daha yakından incelenmesi gerektiğine dair sorular soruyor, cevaplar arıyor. Özellikle de Sam Bankman-Fried vakasının ufuklarını genişleteceği aşikar. Hiç şüphe yok ki, FTX borsasıyla ilişkili kuruluşların dahil edileceği ve düzenlenmiş finans hizmetleri alanında asla hoş görülmeyeceği bir dizi uygulama kapıda.

Halihazırda bunlar uygulamaya alınıyor bile. Kripto sektöründeki oyuncular, ABD'de net kurallar olmadığını ve yeniliğin önüne set koyulmaması için kripto para birimlerine farklı şekilde davranılması gerektiğini iddia ediyor. Öte yandan SEC ve CFTC dahil olmak üzere ABD'li düzenleyiciler durumu farklı değerlendiriyor ve onların görüşü de önemli.

Menkul kıymetleri düzenleme konusunda 90 yıllık deneyimi olan SEC, iş birlikçi ve tartışmacı diyalog kurulmasından yana. Birçok kripto para birimi, menkul kıymet tanımına uyuyor. Haliyle, kripto para işlemlerini kolaylaştıran aracıların SEC kurallarını bilmesi ve bunlara uyması gerekiyor.

ABD Menkul Kıymetler ve Borsa Komisyonu Başkanı Gary Gensler, kripto paralar konusunda anlayışlı değil. Kendini "sivil polis" olarak tanımlıyor. Gensler, yasayı çiğneyen kim varsa derhal ellerini havaya kaldırması gerektiğini söylüyor: "BlockFi dahil olmak üzere pek çok kripto kredi platformuna dava açtık. Menkul kıymetler düzenleyicisi olarak güçlü duruşumuzu sürdüreceğiz. Aracılara, hizmet sağlayıcılara ve kumarhanelere açıkça vurguluyorum: yasalara uyum sağlamak için SEC ile çalışın ve bu işletmeleri ayrıştırın."

SEC, menkul kıymet tanımını, "başkalarının çabalarından elde edilecek makul kâr beklentisiyle ortak bir işletmeye yapılan yatırım" şeklinde yapıyor ve Howey testi olarak bilinen onlarca yıllık Yüksek Mahkeme kararı üzerinden değerlendiriyor. Gensler, Bitcoin'i merkezi bir yapı tarafından kontrol edilmeyen dijital altın olarak görse de, çoğu kripto para biriminin menkul kıymet olduğuna inanıyor.

SEC tarafından yapılan yorum, ajansın 2020 yılında Ripple aleyhine açtığı ve XRP dijital tokenlerinin kayıt dışı menkul kıymet olduğu suçlamasını içeren davaya dayanıyor. Kurum, kripto alanına onlarca icra davası açtı ve sadece bu yıl konuyla ilgilenecek icra personeli sayısını neredeyse iki katına çıkardı.

SEC'in olası hamleleriyle sektörün alt üst olması beklenebilir. En azından düzenleyici makamının, kamuoyu eleştirisine meydan bırakması alışılmadık bir durum. Söz konusu SEC yorumu, DAO'larla bağlantılı tokenleri ve yardımcı program tokenleri dahil olmak üzere onlarca dijital varlığın menkul kıymet olduğunu ileri sürüyor. Bu görüş, "SEC'in yaptırım yoluyla düzenlemelerini işleme koyduğunun çarpıcı bir örneği" eleştirisinde bulunan CFTC delegesi Caroline Pham'ı öfkelendirdi. "Düzenleyicilerin birlikte çalışmasının son derece kritik ve acil olduğu" vurgusunu yapan Pham, "düzenlemelerin karanlıkta kalarak değil, açıkta durarak netlik kazanacağı" konusunda SEC'i uyardı.

Bu noktada kamuoyunun algısı önemli, zira kripto para sektörü genellikle CFTC tarafından yapılacak düzenlemelere sıcak bakıyor. Esasen emtia piyasasına odaklanan düzenleyicinin Bitcoin, Ethereum ve diğer kripto para birimlerini kapsayacak mevzuat konusunda lobi yapılıyor.

Senatör Debbie Stabenow (D-MI) ve John Boozman (R-AR) tarafından tanıtılan Dijital Ürünler Tüketiciyi Koruma Yasası, CFTC'ye "dijital ürünler" üzerinde tam yetki veriyor. Bu terim, potansiyel olarak piyasa değeri bakımından ilk iki sırada yer alan kripto para biriminden çok daha fazlasını kapsayacak çerçeve sunuyor. Tasarı, ağustos ayında açıklandığında tüketici gruplarının yanı sıra kripto sektörünün büyük kısmı tarafından olumlu karşılandı, ancak bu durum FTX borsasındaki fiyaskonun ardından değişebilir.

CFTC Başkanı Rostin Behnam, "CFTC tarafından düzenlenen bir piyasa varsa Bitcoin fiyatının iki katına çıkabileceğini" savundu. Ayrıca, yakın gelecekte emtia olarak görülmesi gereken tek kripto para biriminin de Bitcoin olduğunu öne sürdü. CFTC ile SEC arasındaki tartışmayı en aza indirmeye çalıştı. Piyasadaki yeniliklere uyum sağlama ve her krizden yeni bir şey öğrenme konusunda onlarca yıllık düzenleyici deneyimine atıfta bulunarak, yatırımcı korumasına dayalı ortak yönlere vurgu yaptı.

Bu bağlamda Behnam, ABD halkını riske attığını söylediği düzenleyici eksikliklerinin Kongre tarafından doldurmasını istedi. CFTC'nin yalnızca türev ürünler üzerinde yetkisi var ve nakit emtia piyasaları üzerinde yetkisi bulunmuyor. Türev yatırımcılarını etkileyen dolandırıcılık ve manipülasyon vakalarının yaşandığı nadir durumlarda icra takibi başlatmak adına nakit piyasalara müdahale ettiği görüldü. Kongre'ye çağrıda bulunarak, şu anda dijital emtialar üzerinde sahip olmadığı seviyede yetkiyi CFTC'ye vermesini istedi. Böylece CFTC, yatırımcılar zarara uğramadan önce piyasa ve aracıları düzenleyebilecek.

Sistem kafa karıştırıcı ve kusurlu olsa da, tüm bu sözler genel resmin daha net hale geldiğini söylemek içindi. Her iki taraf da, politika yapıcıların hamle yapması konusunda iştahlı ve istekli görünüyor. Düzenleyiciler, yatırımcıları korumak için eyleme geçilmesini ve hesap verebilir ortam oluşmasını istiyor. FTX fiyaskosu, düzenleme konusunun halk nazarında değerli bir konu olmasını sağladı. Sam Bankman-Fried'ın tanıtım için yaptıklarından çok daha etkiliydi.

Yine de bu yenilikler, potansiyel olarak birçok sorunu mevcut finansal sistemden daha iyi biçimde ele alabilir. Hem politika yapıcılar hem de ABD halkı, ABD'nin ekonomik ve ulusal güvenlik konusundaki çıkarları için önemli olan hedefler üzerinde ilerleyebilir. Aynı şekilde, dünyanın dört yanında yer alan birçok ülke vatandaşı, ABD halkının gönülden desteklediği değer ve özgürlükleri ileriye taşıyacak biçimde, herhangi bir sınırı olmayan ve izne gerek duymayan sistemler hakkında uluslararası ölçekte değerli görüşlere sahip.

Bu durum, hangi kuralların programlanabilir paraya, dijital varlıklara ve blockchain teknolojilerine güven sağlayacak politika çerçevesi oluşturacağı konusunda hala tartışılması gereken başlıkların bulunduğunu ortaya koyuyor. Belirlenecek politikalar, kripto geliştiricilerinin ve topluluklarının hedefi olan piyasa benimsenmesi, ölçeklenebilirlik ve gerçek dünya faydaları açısından son derece önemli.

Jeff Zelkowitz, APCO Worldwide başkan yardımcısı olarak görev alıyor. Kurumsal müşterilere finans, teknoloji, sürdürülebilirlik ve iletişim konularında danışmanlık yapıyor.